Kök Hücreden Sağlanan Kıkırdak Ayağa Kaldırıyor

Dizde meydana gelen kıkırdak hasarı, hastadan alınan erişkin kök hücrelerin laboratuvarlarda özel yöntemlerle çoğaltılarak elde edilen kıkırdaklarla kısa sürede tedavi edilebiliyor.

Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Binnet, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kıkırdak dokusunun, mekanik olarak yük taşımak, sürtünmeyi azaltarak hareket için gereken enerji miktarını düşürmek, ağrısız hareket alanı sağlamak gibi birçok önemli fonksiyonu yerine getirdiğini söyledi.

Vücudun tüm eklemlerinde bulunan kıkırdağın genellikle 2-4 milimetre kalınlığında olduğunu ifade eden Binnet, kıkırdaktaki sorunların kireçlenmeyi ve eklem yaşlanmasını tetiklediğini, kişinin hareket kabiliyetini azaltarak, yaşam kalitesini düşürdüğünü belirtti.

Binnet, hareketsiz yaşam tarzı ve aşırı kilonun özellikle diz ekleminde kıkırdak hasarı ve yaralanmalara yol açtığına dikkati çekerek, tedavide genellikle cerrahi yöntemlerin uygulandığını ve ilerleyen dönemde eklemin görevini yerine getirmesini sağlayacak protezlerin yerleştirildiğini anlattı.

Tıbbın, eklem yaşlanmasını mümkün olduğunca geciktirmek ve hastanın ayağa kalkmasını sağlayacak yeni tedavi metodları arayışında olduğunu kaydeden Binnet, yeni uygulamalardan birinin "erişkin kök hücre ile kıkırdak üretimi" olduğunu dile getirdi.

- Kişinin kendi dokusundan kıkırdak hücresi elde ediliyor

Binnet, yöntemin "otolog kondrosit implantasyonu" olarak isimlendirilen kıkırdaklara yönelik erişkin kök hücre tedavisinin iki aşamalı girişimle yapıldığını aktardı.

Yöntemin nasıl uygulandığı hakkında bilgi veren Binnet, şöyle devam etti:

"Kıkırdak yaralanmalarının erişkin kök hücre yöntemi, yani hastanın sağlıklı bölgesinden, çok az miktarda alınan kıkırdak hücresi, laboratuvar ortamında çoğaltılarak, tekrar hasarlı bölgeye yerleştiriliyor.

İlk girişimde operasyonla diz ekleminin sağlam kıkırdağından 3-4 mililitrelik küçük bir biyopsi alınıyor. Biyopsi ile gelen 3-4 bin civarındaki hücre sayısı, kültür işlemi ile 10-12 milyon hücreye ulaşıyor. Laboratuvarda geçen bu süre ortalama üç-altı haftayı buluyor. Eskiden kıkırdak hücrelerini üretimi için yurt dışındaki laboratuvarlara gönderiyorduk. Ancak, artık yurt dışına göndermeye gerek kalmıyor. Elde edilen yeni kıkırdaklar, yapılan operasyonla hasarın olduğu yere adeta yapıştırılıyor. Bu yapıştırma işleminde yine bir kan ürünü olan fibrinden yararlanılıyor. Operasyon sonrası hasta çabuk toparlıyor ve ayağa kalkıyor. Yöntemin, başarı oranları oldukça yüksek. Uygulama ile hastanın yaşam kalitesi artıyor."

Binnet, operasyon sonrasında hastanın yük vermeden 6 haftalık bir dönem geçirmek zorunda olduğunu anlatarak, "Çünkü, her ne kadar kendi dokusu olsa da kıkırdak hücrelerinin hasarlı alana yapışması için bir süre gerekiyor. Bu sürecin sonunda uygulanan fizik tedavi ile dizin fonksiyonları tekrar geri kazandırılıyor ve hasta eskisi gibi yürüyebiliyor, koşabiliyor" diye konuştu.

Kıkırdak hasarının kronik hastalıklarda uzun süre kullanılan kimi ilaçlar veya aşırı kilo, travma gibi çeşitli nedenlerden ortaya çıktığının altını çizen Prof. Dr. Binnet, bu yöntemle, eklem yaşlanmasının mümkün olduğunca geciktirilmesinin amaçlandığını vurguladı.

- Erişkin kak hücre yöntemiyle ayağa kalkabildi

Abisinin düğününde halay çektikten sonra dizinde oluşan kıkırdak hasarı nedeniyle 3 ay yürüyemeyen Ali Alay "erişkin kök hücre" ile üretilen kıkırdak nakli sonrasında ayağa kalkabilen hastalardan.

Hiçbir sağlık problemi bulunmadığı halde bir anda sol dizinde şiddetli ağrı hissettiğini ve yürümekte zorlandığını ifade eden Alay, muayene sonucunda diz eklemindeki kıkırdaklarda hasar oluştuğunun tespit edildiğini dile getirdi.

Alay, "erişkin kök hücre ile kıkırdak üretimi" operasyonuyla ayağa kalkabildiğini söyledi.

Haberin kaynağı için tıklayınız.

Paylaşın